1 Ocak 2010 Cuma

Pembe Domatesle Tanışma



2008 Yılı yaz aylarında eşimin memleketi olan Emenek’ i ziyarete gittik. Ermenek Karaman iline bağlı Toros dağları üzerinde yer alan şirin ve bozulmamış bir ilçemiz. Orada yine ilçe eşrafından Selçuk Ecza deposu sahiplerinden olduğu öğrendiğim bir zatı muhterem tarafından bir 4 yıldızlı güzel bir otel yaptırılmış. Yeri öylesine güzel ki tüm ilçeyi hatta aşağıdan geçen Ermenek çayını bile görebiliyor.

Hizmet güzel ve ikram edilen yemekler Ermeneğe özgü.. Sabah kahvaltısına indiğimizde hazırlanan açık büfede daha yeni kızarmaya başlamış domatesler gördüm. Doğrusunu isterseniz hay Allah daha olmadan toplanmış yazık domates yiyemeyeceğiz derken garson lütfen domates alın birazdan herkes gelince devamını bulamayacaksınız dedi. Onu dinledim inanın o ana kadar bu kadar lezzetli bir domates yemediğimi fark ettim.
Pembe Domatesle ilk tanışmam böyle oldu..
Sonra eşimin akrabalarını ziyarete gittik. Çok sevindiler ne ikram edeceklerini şaşırdılar. Bize en iyi ikramın “Batırma “ olduğunu söylediğimizde derhal batırma yapmaya başladılar. Cevizler Ermeneğin meşhur cevizleri, Domatesler ise onların eğrim dedikleri Ermeneğin pembe domatesleri,..

Bu olay Ermenek’te kaldığımız sürece birkaç kez tekrarlandı. Ben bu organik ve özel domatese hayran kaldım. Acaba İzmir’de Seferihisar’da bulunan yazlığımızın bahçesinde yetiştirebilir miydik. Eşim, görümcem, kızım işin mi yok nasıl yapacaksın beceremezsin dediler. Aklıma koymuştum yapmam gerekiyordu. Bu domatesin hangi ortamda yetiştiğini, tohumlarını nasıl bulabileceğimi her ortamda sormaya başladım. Domatesin yetiştiği yerlerin resimlerini çekmeye hakkında bilgi edinmeye başladım. İşte yetiştiği bahçelerden birkaç tanesi..


Sık ceviz ve meyve ağaçlarının arasında yarı gölge yarı güneş bir ortamda yetiştiğini anladım. Kime sorsam ellerinde tohum olmadığını söyledi. Ermenek’ten tohum bulmadan ayrılmamayı kafama koymuştum. Sonunda Ermene özgü cevizli bandırma almak üzere girdiğimiz bir dükkanda bize halde üreticiler var belki onlarda bulursunuz dediler.
Bizde hale gittik.. Gerçekten orada bahçelerinde organik olarak ürettikleri (başka türlüsünü bilmiyorlar çünkü) domatesleri satan Ermenekli kadınlara rastladık.. Onlara sordum tohum yok dediler şimdi zamanı değil.. nisan gibi gelirsen sana fidanını veririz.. İzmir neresi, Ermenek neresi, kolay mı o kadar? komşu kapısı mı? ben bir daha bilmem ne zaman gelirim?. Ne olur bir yol gösterin evleneli 30 yıl oldu ancak gelebildik. Lütfen diye yalvarınca kadınlardan birisi halime acıdı baktı ki gerçekten çok istiyorum. Bana; ben sana tohumluk domates seçeceğim tarif edeceğim şekilde çekirdeklerini kurut, sonrada çimlendirirsin dedi. Ve aşağıda gördüğünüz kasadan bana bir bir buçuk kilo kadar domates seçti, yok arkaları mühürlü olsun, yok olgun ama pembe olsun, yok küçük olmasın, büyükler kök kısmına yakın olur verirkende oradan veri vs..

Ertesi sabah Ermenek ten ayrılmıştık. Karayollarının Narlıkuyu Dinlenme kapında kahvaltı ediyorduk. Domatesleri tarif edildiği gibi kesip çekirdeklerini aldım. Ailemin tüm alaylarına aldırmadan tohumları yıkayıp plastik bir tabağın üzerine peçete serdim ve üzerine yaydım. Seyahatimiz süresince arabanın arka penceresi önünde kurutmaya çalıştım.
Artık benimde Ermenek domateslerinden tohumlarım vardı. Hangi tarihte fide yapımına başlanacağını bilmiyordum. Önce Ocak 2008 de bir yoğurt kabı içine torf koyarak tohumlarımı 2 cm aralıklı diktim. Ancak 15 gün sonra çimlenmeye başladı. Demek ki olacaktı. Bu defa Şubat ayı içinde daha büyük bir yogurt kabı aldım ve onda çimleme yaptım. İkinci deneme daha başarılıydı. Fidelerim büyümeye başladı. Önceleri olmaz diyen eşim de bana inanmaya başladı. Birgün bu böyle olmaz bak sana ne aldım diyerek bana fideleri şaşırta bileceğim biyoller getirdi. Ne kadar sevindiğimi anlatamam. Artık işten gelince ilk önce fidanlarıma bakıyordum. Epeyi gelişmişlerdi. Bir kez daha büyük kaba aktarılmaları gerekiyordu. Eşim sağ olsun onu da halletti bana siyah fide torbaları almıştı. Yaklaşık 100 torba fide yetiştirdim. Merakla onları yazlık evimdeki küçük bahçeye götürmeyi bekliyordum. Benim bahçem küçüktü bu kadar çok fideyi bahçeme ekemezdim onları Ermenekli bahçesi olan akrabalar ve bahçeleri ve seraları olan dostlarımla paylaştım.
Eğrimler (Ermenek Domatesleri) büyümeye başlamıştı. Onları yaşadıkları ortama benzeyen alaca güneş hiç ekim yapılmamış, ilaç atılamamış bir yere dikmiştim. Sitemizin görevlisi ara sıra sinekler için ilaç yapıyordu. Ona benim bahçeme girmeni istemiyorum. Ben sineklerden değil ilaçtan korkuyorum dedim. Hiç tarım ilacı kullanmadan doğal hayvan gübresi ve bol suyla Ağustos ayında olgunlaşmaya başladılar.
Hayalim gerçekleşti. Başarmıştım. Bu kadarla yetinemezdik eşimde heveslendi. Yazlığımızın karşısındaki arsayı aldı. Şimdi orada domates yetiştirmeyi düşünüyoruz.
Sizlerle tanışmak ve pembe domates ağına katılma bu yüzden beni inanılmaz heyecanlandırdı. Umarım istediğiniz gibi üretim yapabilirim. Umarım pembe domatesin yayılmasında benim de bir katkım olur..


Nail Sarı Bey sayesinde bugün Hafize teyze tohumlarının bana ulaşmasının gerçek ay dönümü. Bu güne kadar Nail Sarı Beye ve Pempe Domates yöneticilerine teşekkür edememiştim. Heyecanımı bağışlayın.. Mutluluktan uçuyorum. Sevicimi ancak tohumlarımı başarıyla çimlendirdikten sonra paylaşmak istedim.. Emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler. Bu yıl sizlerden aldığım bayrağı başarıyla yeni arkadaşlara ulaştırmak için çalışacağım.

Sayın Nail Bey ve Pembe domates yöneticileri size sesleniyorum...
_Yaptığınız işin ne kadar mukaddes bir iş olduğunu biliyorsunuz değil mi?

İşte yapmaya çalıştıklarım..

Nail Beyden alarak 27 Şubat ta diktiğim ilk fideler ilk şaşırtmadan sonra gördüğünüz gibi bir aylık oldular.

15 gün sonra ikinci parti tohumları viyollere dikmiştim. 15 gün arayla dikildiğinden farklı büyüklükteler. Ne kadar sağlıklı görünüyorlar değil mi?..


1 2 3 4

1. bölgedekiler Üçkuyular pazarından satın aldığım Urla pembelerinin tohumlarından,
2. bölgede kalan 20 fide ise Karaburun Kösedere den bir teyzeden aldığım Karaburun pembelerinin tohumlarından,
3. bölgede kalan 20 fide Nail Sarı Beyden aldığım Hafize teyze tohumlardan
4. bölgede kalan son 20 fide ise bir arkadaşımdan aldığım Urfa salçalık acı biber tohumlarından .

Şimdi sıra bahçeye dikilecek kadar büyümeleri için sabırla beklemeye geldi nasip..

11 yorum:

  1. harikasınız !
    hoş geldiniz.

    YanıtlaSil
  2. merhabalar
    yazınızı okumaya başladım satırlar ilerledikçe keyif elmaya başladım öyleki başınızdan geçen serüveni anlatırken kendimi sizin bahçenizde hatta siteyi ilaçlayan kışiyi bile görür gibi oldum
    bundan sonraki deneyimlerinizin üye arkadaşlarla paylaşacağınızı düşünüyor
    bol ve bereketli bir mevsim geçirmenizi (hep beraber)dilerm
    kamil ökten

    YanıtlaSil
  3. Ayşe hanım emekli öğretmenim bende geçen yıl pazardan aldığın fidelerle bir deneyim geçirdim olumsuz sonuçlandı.Sizi tebrik ederim azminizle başarıya ulaşmışsınız.Bende bu yıl pPDA ile tanıştım balkonumda pembe domatesler yetiştireceğim.size ve tüm PDA yetiştirenlere başarılar aydınlık bir gelecek dilerım

    YanıtlaSil
  4. Bu güzel yazınızı okudukça içimi heyecan sardı. 2010 yılı PDA için çok heyecanlı geçecek.

    YanıtlaSil
  5. Merhaba,
    Nalan hn. bloğunuzu önerince yoğunluğumdan dolayı not alayım da sonra okurum diye düşündüm ama şöyle göz atayım derken öylesine heyecanla sonuna kadar okudum ki aklımda ne iş kaldı ne güç :) Harikasınız İnşallah güzel bahçenizin ve pembeyle dolmuş arsanızın resimlerini bu sene hep beraber mutlulukla seyrederiz.
    Aramıza hoş geldiniz
    Sevgi ve selamlarımla
    Ayten Yıldırım

    YanıtlaSil
  6. hakikaten çok güzel inşallah bu yıl bizde pembe yetiştirmeyi başarabiliriz.

    YanıtlaSil
  7. Yazınızı ve deneyiminizi okuyunca çok mutlu oldum. Ben de Ermenek'liyim fakat dışarıda okuduk, büyüdük ve topraktan uzakta çalışıyoruz şuanda. Köyden gelen domateslerden maalesef, hiç tohum alamadım şimdiye kadar. Ama yazdıklarınızı okuyunca bana da şevk geldi. Bu yaz Antalya'daki evimizin balkonunda be de yetiştireceğim. Belki bu sefer ben köye gönderirim pembeleri :))

    YanıtlaSil
  8. Basarilariniz ve aldiginiz keyfi paylasiyorum..Demekki benzer düsünce ve hedeflerimiz var..Sevgi ve selamlar

    YanıtlaSil
  9. MINIK UZUN :

    2 yil önce bir Italyan köylüsünden ,bir domates tohumu aldik esimle..Gacen yaz ektik ve müthis bol bir ürün aldik..Tanimadigimiz bu domatese MINIK UZUN adini koyduk..PDA kurucularina bahsettim. Bana” Bu ürünün cekirdeklerini dikin,bakalim onlarda yeni ürün vereceklermi?” uyarisinda bulundular..Yani acaba Hibrit falanmi? Diye..Bu sene basinda gecen yaz aldigim ürünün cekirdeklerini diktim..Gene ve belki dahada bol bir ürünle karsilastim..Doga sartlarina mukavim,uzunca süre ürün veren,ürünü koku ve tad olarak cocukluk domatesimizin aynisi olan bir domates cesidi..Bu seneki ürünlerdende gene tohum ayirmaya basladim..Arzu edenler mail adresime mesaj atip posta adreslerini verirlerse sonbaharda onlara (tabiî ki ücretsiz)zarf icinde bu hararetle tavsiye edecegim tohumlardan yollarim..Sevgiler-Levent

    YanıtlaSil
  10. Değerli blog yöneticisi makalelerinizi Beton baca olarak çok beğendik. Ekibimiz olarak başarılarınızın devamını dileriz.

    YanıtlaSil